Blogger tarafından desteklenmektedir.

MİKROBLOG SERVİSLERİ

                                 Mikroblog Servisleri


Bloglar ile kıyaslandığında en önemli özelliği anlık ve kısa içerikler ile başkalarıyla içerik paylaşılmasını sağlamaktır. En popüler mikro blog servislerinden olan Twitter'da girilen her blog yazısı 140 karakterle sınırlıdır. İnsanların anlık olarak ne yaptıklarını başkalarıyla paylaşmalarını sağlayan mikro bloglar, özellikle profesyoneller tarafından bilgi ve haber paylaşımı amaçlı kullanılmaktadır. Dünyanın herhangi bir yerinde olan bir gelişmeyi en hızlı duyuran platformlar mikro bloglardır.

Bir iki cümleyle sınırlı içerikle ile güncellenebilmeleri, cep telefonu ve iPhone gibi mobil araçlar ile kolayca kullanılabilmeleri, içeriğin hızlı bir şekilde yayılmasına olanak sağlamaktadır. En yaygın olarak kullanılanları ise Twitter,Tumblr, cif2.net,Plurk, Jaiku,identi.ca ve Sipesifik'dir.


                           Fotoğraf Paylaşım Servisleri













    

   Twitter


Twitter, bir sosyal ağ ve mikroblog sitesidir. Kullanıcılarına 140 karakterlik metinler yazma imkanı veren twitter, çeşitli araçlarla daha etkin kullanılabilen bir yeni nesil iletişim aracıdır. 2008'deki ABD seçimlerinde özellikle Barack Obama tarafından sıklıkla kullanılan twitter dan Türkiye'deki son yerel seçimlerde de yararlanılmıştır.

Ayrıca Twitter, sosyal medyanın en popüler araçlarından biri olarak gösterilmektedir.

2006 yılında Jack Dorsey tarafından geliştirilmesinden bu yana, twitter dünya çapındaki popülaritesini gün geçtikçe arttırmış ve içerdiği uygulamaların programlama arayuzunun kısa mesaj gönderim ve alımı konusundaki olanaklarıyla internet dünyasının SMS (Kısa Mesaj)'i olarak anılmaya başlanmıştır.

Kullanıcı sayısı her gecen gün artmakta olan popüler sosyal medya ağı twitter Collinsingilizce Sözlüğe kelime olarak da girerek akademik saygınlık kazanmıştır. Sözlükte twitter kelimesi insanların anlık durum ve faaliyetleri ile ilgili kısa mesaj yayınlayabilecekleri internet sitesi, 'to Twitter' kelimesi ise twitterda kısa mesaj yayınlamak açıklamasıyla yer almıştır.

Ülkemizde de twitter popülaritesini her gecen gün artırmakta, ünlüler, şirketler, siviltoplum kuruluşları, siyasi organizasyonlar ve devlet kurumları kitlelere seslerini duyurmak için sosyal medyanın etkili ortamlarından biri olan twitter'da hızla yerini almaya devam etmektedir.

Twitter üzerinden gönderilen toplam mesaj sayısını gerçek zamanlı olarak sayan GigaTweet111'e göre, bu cümlenin yazıldığı sırada yapılan toplam tweet sayısı 9 milyar 744 milyon 770 bin 524 adettir.


 
Plurk


Turkce dil desteği de olan Plurk112 kendisini 'lezzetli ve sindirilebilir kısa mesajlarla hayatınıza tat katan olayları paylaşmak ve sizin için değerli insanların olaylarını takip etmenize olanak veren çekici hoş bir sitedir' seklinde tanımlamaktadır.

Plurk, twittera göre güzel yenilikler sunan ilginç bir mikro bloglama servisidir. Yine 140 karakter üzerinden, ne yaptığınızı, duygularınızı, resimleri ve videoları paylaşmanıza, arkadaşlarınız ile bu girişler üzerinden tartışmanıza imkan vermektedir.

Tüm girisleriniz (plurk'leriniz) bir zaman çizelgesi üzerinde görüntülenmekte ve ziyaretçilerin bu çizelge ileri geri hareket ettirilerek farklı bir deneyim yasaması sağlanmaktadır.



 Jaiku

Jaiku, kullanıcılarının birlikte daha yakın konuşmalarına imkan sağlamaktadır. İnsanlarla iletişim kurmak için internet üzerinden çevrimiçi durum paylaşımları, anlık mesaj ve kısa mesajın yanı sıra Jaiku API ile uygulamalar geliştirilmesine imkan vermektedir.

Jaiku Google'ın bir parçasıdır. Bu mikro
bloglama servisi google mühendisleri
tarafından gönüllü olarak bos zamanlarda
geliştirilmektedir.







Tumblr

Tumblr her şeyin zahmetsizce paylaşılmasına izin vermektedir. Metin, fotoğraf, alıntılar, bağlantılar, müzik ve videolar internet tarayıcısı, telefon, masaüstü, e-posta üzerinden ve her yerden gönderilebilmektedir. Kullanıcılar blogları için temalar seçebilmekte, html kodları kullanarak temalarındaki her şeyi özelleştirebilmektedirler.





Yammer

Yammer, sirketler, gruplar ve kuruluşlar için önde gelen gerçek zamanlı bir iletişim platformudur. Yammer'in geliştiricileri amaçlarını 'tutkumuz işyerinde çalışan insanların iletişim yolunu değiştirmek ve daha bağlı, verimli takımlar haline getirmek' olarak ifade etmektedirler. Yammer diğer mikro bloglama servislerinden kurum içi iletişimi hedeflemesi acısından ayrılmaktadır.
Türkiye'de çok fazla kullanılmıyor olsa da yurt dışında sık kullanılan blog sitelerine değiniyoruz. Livejournal, Open Diary, Typepad gibi blog servislerini tanıtan ve hakkında neler düşündüğümüzü ele alan bir derstir.


Livejournal

LiveJournal, San Francisco merkezli SUP firmasının sahip olduğu site, sadece belirli kisilerin okumasına izin verilebilen blog sayfaları sağlayarak popüler olmuş bir blog sitesidir. Halen en cok blog yaratılan sistemlerden biri olarak LiveJournal, yazdıklarını herkesle paylaşmak istemeyen ve grup bağlarına önem veren kişiler tarafından tercih edilmektedir. Temel uygulamaların tamamıyla ücretsiz olduğu sitede ücret karşılığında daha fazla hizmet ve bloglama aracı kullanıcılara sunulmaktadır. Bu hizmetlerden biri olarak kişisel ve özel günlük gösterilebilmektedir.

Open Diary

Sosyal medya ağlarının ilk örneklerinden olan opendiary günlük tutan herkes için farklıdır. Kullanıcılara istediği kadar yazabileceği bos bir alan vermektedir. Kullanıcı günlüğünü ister genele yayınlayabilmekte, ister yalnızca arkadaşlarının görmesini sağlayabilmekte, isterse de sadece kendisi görebilmektedir. Blog sayfalarında reklamlar yayınlanmaktadır. Open Diary'de reklamsız bir blog sahibi olmak içinse ücret ödemek gerekmektedir.

Typepad











En iyi blogcular typepad pro kullanır sloganıyla ücretli blog servisi sunan typepad kullanıcılarınahizmetlerini ücretsiz olarak 14 gün deneme imkanı sağlamaktadır.

Ücretsiz blog hizmeti veren servislere göre daha profesyonel olan typepad diğer sosyal ağ siteleriyle de entegrasyona sahiptir.

                   Fotoğraf/Video Paylaşım Servisleri

Flickr, bir fotoğraf paylaşım sitesi, web servisi ve paylaşımında bu kadar popüler olması ve yaygın kullanılmasının nedenlerinden biri, blogger'ların fotoğraf deposu olarak kullanmasından kaynaklanır. Yenilikçi, çevrimiçi topluluk araçları fotoğrafları etiketlemeye ve kategorize etmeye yardımcı olur, bu da popüleritesindeki ciddi artışın nedenlerinden biridir. Eylül 2010 verilerine göre 5 milyardan fazla fotoğrafı barındırmaktadır.















Ücretsiz kullanıcıların aylık 100 MB boyutunda fotoğraf gönderme sınırı vardır. Başlangıçta 20 MB olan bu sınır, Kasım 2006'da yükseltilmiştir. Buradaki fotoğraflar, fotoğrafın sahibinin seçimine göre, tüm hakları fotoğrafın sahibinde kalacak şekilde ya da Creative Commons (ortak kullanıcı) lisansıyla yayımlanabilir.

Flickr, Nisan 2008'de video paylaşımına da izin vermeye başlamıştır.























Fotolog http://www.fotolog.net/ adresinde blog ile fotoğrafçılığı (özellikle de dijital) bir araya getiren community sitesi. 12,000,000'un üzerinde üyeye sahip, zamanla alışkanlık yapabilen site. ayrıca fotoğraflara yapılan yorumların yarısından çoğu ispanyolca ve portekizce olduğu için zamanla bu dilleri öğrenmeyi sağlayan sitedir. ""fotolog.book"" adında bir de kitabı vardır... özellikle 'snapshot' veya 'sokak fotoğrafçılığı' tarzı ile ilgilenenlerin bakması gerekir.


Photobucket;  Photobucket  video barındırma web sitesi, web hizmetleri paketi ve korunması ve tüm fotoğraf ve video yaşam döngüsü için paylaşım yapılan online topluluk. Photobucket, Web ve bağlı dijital cihazlardan dört milyondan fazla görüntü bir görüntü ve video yükleme ücreti günlük, 100 milyon kayıtlı üyesi ve onların da 10 milyar görüntüsü ev sahipliği yapıyor. Photobucket genel merkezi Chicago, Los Angeles, New York ve San Francisco bölge ofisleri ile Denver dır.


Photobucket daha çok kişisel ve iş amaçlı kullanılır. Kişisel Photobucket hesaplarından bağlantıları genellikle internet forumları, video depolama, bloglar gömme, ve sosyal ağlarda dağıtımı görüntülenen avatarlar için kullanılır. Photobucket te barındırılan görüntüleri sık sık online şirketlerin, çevrimiçi açık artırmalar ve eBay ve Craigslist gibi seri ilan web siteleri ile bağlantılıdır.

Picasa;  aslında Lifescape adlı bir şirket tarafından oluşturulan bir resim düzenleyici ve resim görüntüleyici dijital fotoğraf düzenleme için artı entegre fotoğraf paylaşım sitesi,""Picasa""İspanyol ressam Pablo Picasso İspanyolca "casa" (evime ) ve resimler için "pic" (kişiye özel sanat) adının bir karışımıdır. Temmuz 2004'te, Google da  orijinal yazarı Picasa oldu ve ücretsiz olarak sunmaya başladı.

SmugMug;  SmugMug ücretli bir dijital fotoğraf paylaşım sitesidir.
Chris MacAskill (baba) ve Don MacAskill (oğlu) Şubat ayında yeni bir video oyunu odaklı web hizmeti inşa etmeye başladı

Zooomr; Kristopher Tate ve Michael Van Veen tarafından BlueBridge Teknolojileri Grubu olarak 2005 yılında oluşturuldu.

Site etiketleme, Ajax, RSS, ve coğrafi etiketleme gibi Web 2.0 özellikleri diğer fotoğraf ve görüntü paylaşım sitelerine benzer. Zooomr OpenID ile çok giriş yeteneğine sahiptir. Dinamik kullanıcıların fotoğraf ve fotoğraflar içinde insanlar araştırın içinde kendilerini eklemenize izin verir albüm ve PeopleTags, oluşturulan tek fotoğrafları, SmartSets, kısa ses yorum eklemek için izin veren bir slayt gösterisi benzer lightbox, içerir. "Zipline" olarak bilinen bir özelliği, kullanıcıların kendi "kişiler" birine bir mesaj göndermek için ya da bir kişi yüklenenler fotoğrafları görmek için izin siteye bir sosyal ağ yönü ekler.


Google; Profiller üzerine inşa edilmiştir. Google Buzz gibi diğer Google projeleriyle de entegre çalışan servis Çevreler, Konular ve Video Sohbet Odaları gibi sosyal ağ dünyasında yeni olan özellikler içermektedir. Mobil uygulamalar ile de erişilebilen Google+, Google'ın en büyük sosyal ağ girişimi olarak 800.000.000 üyesi bulunan facebookun rakibi olarak görülmektedir. Bu servis, Google Buzz, Google Friend Connect ve Orkut'un ardından Google'ın dördüncü sosyal ağ girişimidir. 

Video Paylaşım Servisleri


YouTube, bir video barındırma web sitesidir. 15 Şubat 2005'te 3 eski paypal çalışanı tarafından kurulmuş ve Ekim 2006'da google tarafından satın alınmıştır. En fazla izlenen video 15 Temmuz 2012 tarihinde eklenen ve 21 Aralık 2012 tarihinde 1 milyarı aşkın izlenme sayısına ulaşan psy- "gangnam style" videosudur.

YouTube video formatı olarak Flash Video Formatı kullanmaktadır. Web sitesinde istenen video klipler Flash Video olarak izlenebilmekte veya bilgisayara *.flv formatında dosya olarak indirilebilmektedir. Video klipleri izlemek için Adobe Flash plug-ini bilgisayarda kurulu olmalıdır. Eklenen video klipler YouTube tarafından otomatik olarak 320x240px küçültülerek Flash Video Format'a (.flv) dönüştürülmektedir. Mart 2008'de yüksek kalite olarak 480x360 piksel seçeneği eklenmiştir.Şu anda 720p ve 1080p mevcuttur.

AVI, MPEG veya Quicktime gibi video formatına sahip videolar kullanıcı tarafından YouTube'a en fazla 1 GB kapasitesinde yüklenebilmektedir.

YouTube platformunda kullanıcılar var olan video klipleri izleyebilmekte ayrıca istenildiğinde kendi video klibini YouTube'a ekleyebilmektedir.
Bu platformda yer alan kullanıcının geliştirdiği içerikler, kişisel amatör klipler, video klipler film, TV programları parçacıkları ve müzik videoları'ndan oluşmaktadır. Kullanıcılar tarafından YouTube'a günlük yaklaşık 65.000 adet yeni video klip eklenmekte ve 100 milyona yakın video klip izlenmektedir.
Kullanım koşullarına uymayan video klipler kullanıcıların bildirimleri ile YouTube yetkilileri tarafından incelenerek silinmektedir.
YouTube üyeleri izledikleri video klipleri değerlendirip not verebilmekte ve ayrıca izledikleri video klip hakkında yorum yazabilmektedir.
YouTube, videolara HTML 5 özelliğini ekleyerek Flash Player'a gerek duyulmuyor. Bu özellik sadece IE9, firefox 4+, chrome ve Opera güncel sürümünde mevcuttur. Not: IE9,windows XP 'yi desteklememektedir.YouTube'un popülerliği birçok YouTube kullanıcısının internette ün kazanmasına neden olmuştur. Bu kullanıcılar kendi ülkelerindeki videoları ile farklı yollarla ünlenmişlerdir. YouTube'un en fazla takip edilen üyesi Smoch'tur. Bir başka YouTube kullanıcısı Massachusesttli eski resepsiyonist Brooke brodack, NBC'nin bir programına 18 aylık sözleşme imzalamıştır. YouTube'un en fazla takip edilen kullanıcısı lonelygirl15'in de gerçekte Yeni Zelandalı bir aktris olan Jessica lee rose olduğu ve videolarını birkaç film yönetmeni ile yaptığı açıklanmıştır.Chris Crocker,11 Eylül  2007'de Britney Spears ile ilgili yayımladığı videosu ile kısa sürede dikkat çekmiştir.

Joost; 'cust' diye okunur , skype ve Kazaa'nın kurucuları  ve Niklas Zenström Janus Friis tarafından oluşturmuş ve peer-to-peer TV teknolojisi ile İnternet üzerinden televizyonprogramlarını ile diğer videoları dağıtmak için kullanılan etkileşimli bir yazılımdır.

Joost'un geliştirilmesine 2006 yılında başlandı. Zennstrom ve Friis, "Venedik Projesi" (The Venice Project) kod adı ile çalışacak yaklaşık 150 yazılım geliştiriciden oluşan ve New York, Londra, Leiden ve Toulouse gibi dünyanın yedi şehrinde çalışan gruplar oluşturdular.

Joost sadece kendi kabul ettiği yayın ağlarını kabul edip dağıtmaktadır. Zaten amacı da IPTV kod adıyla gelişen İnternet üstünden TV yayını konusunda yayın kuruluşlarını ücretli taşıyan, ancak izleyicilere ücretsiz hizmet veren bir yapı kurmaktır. Gruplar şu sıralarda değişik televizyon şebekeleri ile görüşmelere devam etmektedir. Beta kullanımı aşamasında,Warner Music ve bir prodüksiyon şirketi olan Endemol ile anlaşma imzalanmış durumdadır. 2007 Şubat ayında ise Viacom şirketi kendisine ait MTV Networks, BET ve film stüdyosu Paramount Pictures'a ait içerikleri dağıtmak için Joost ile görüşmelere başlamıştır.

Joost uygulaması şu anda beta aşamasındadır. Windows XP ve Mac OS X üstünde çalışabilen uygulama, Kazaa ve Skype'ta olduğu gibi peer-to-peer sistemini kullandığı için abone sayısı arttıkça kalitesi de artacaktır. Başlangıçta GMail'de olduğu ancak davetiye yolu ile kullanılabilen yazılımın beta safhası Ekim ayı başında sona ermiş olup, 1.10.2007 tarihinden itibaren kullanımı herkese açılmıştır. 

Seesmic;  ücretsiz web, mobil ve kullanıcılar aynı anda Facebook ve Twitter gibi birden fazla sosyal ağlar için kullanıcı hesapları, yönetmenize izin masaüstü uygulamaları bir takımdır. Fransız girişimci Loïc Le Meur tarafından 2008 yılında başlatılan hizmet ilk çevrimiçi kısa video yorumu yayınlamayı sağlayarak  YouTube ve Twitter arasında çapraz olarak bir video paylaşım sitesi oldu. 

Smotri rus yapımı youtube benzeri video sayfası sayfanın bazı bölümleri için +18 yas sınırlaması ve üyelik gerekmekte.

Vimeo; ABD merkezli video paylaşım sitesi. 2004 yılı Kasım ayında Jake Lodwick ve Zach Klein tarafından kurulmuştur. Adı Vimeo Lodwick tarafından oluşturuldu.

Blog Servisleri;  

Azbuz.com, 2006 yılı Mayıs ayında Doğan Holding  bünyesinde kurulan ve Türkiye üzerinde faaliyet gösteren blog servisidir. Bünyesinde 1 milyon üyeye ve 500bin üzerinde blog sitesine sahiptir.  Azbuz.com Genel Müdürlüğünü Deniz Karabacak yapmaktadır.

Alexa verilerine göre Türkiye'de en çok ziyaret edilen 61. sitedir. Dünya üzerinde ise en çok ziyaret edilen 4106. sitedir.2006 yılı Mayıs ayında Doğan Online ve Over Teamortaklığında kurulmuştur. Azbuz.com'a üye olan kullanıcılar ücretsiz olarak xxx.azbuz.com uzantılı bir sayfaya sahip olurlar. Sayfaya kendi metinlerini, video, fotoğraf ve forum bölümü de ekleyebilirler.

2007 yılı Ocak ayında Level Dergisi ile birlikte World of Warcraft fan sitesi yarışması'nı organize etmiştir.Ayrıca 2007 yılı Mayıs ayında fotoğraf servisini yayına almış  haftalıkfotoğraf yarışmalarını başlatmıştır. 2008 yılında ise kullanıcıları için rss servisini açmıştır.

Blogcu.com ; Beril Tech tarafından 2005 yılında kurulmuş ve Türkiye'deki ilk blog servisidir. Blogcu.com'un 370 bin üzerinde üyesi ve 2.5 milyon içeriği vardır. Alexa verilerine göre Türkiye'nin en çok ziyaret edilen 44. ve Dünya'nında en çok ziyaret edilen 2.930. sitesidir. 2 Nisan 2007 yılında Nokta A.Ş. tarafından satın alınmıştır.

Blogger; Üye sayısı'nın 2 milyon civarında olduğu tahmin edilen Blogger.com, Pyra Labs tarafından geliştirilip Google tarafından satın alınan, İnternet'teki ilk blog hizmet sağlayıcısıdır. Günde 18 milyon civarında tıklanma ile en çok ziyaret edilen ilk 10 ağ sitesinden birisidir. Türkçe dahil onlarca dil desteği ile birlikte hizmet vermektedir.

Meşgul Sinyali, dijital pazarlama uzmanları, pazarlama öğrencileri ve sosyal medya kullanıcıları için içerik üreten bir web sitesi ve kolektif blogdur. Fatih Güner tarafından Şubat 2010’da kurulmuştur. Haziran 2010’da Alexa Türkiye sıralamasında ilk 1000’de yer almıştır. Kayıtlı 2500’e yakın RSS okuyucusu vardır. Okuyucularına dijital pazarlama kaynakları, sosyal medya kampanyalarından haberler, viral pazarlama örnekleri, arama motoru pazarlaması, online itibar yönetimi ve mobil pazarlamaya dair içerikler sunar. Aynı zamanda belli aralıklarla yayınladığı e-kitapları da vardır. iStrategy 2010 etkinliğinin Singapur ayağı sponsorlarından biridir. Internette sansür ortak platformuna destek vermiştir.

Windows Live Spaces (bilinen adıyla MSN Spaces) Microsoft'un sunduğu basit bir günlük tutma programıdır. İlk çıkış tarihi 2004 yılıdır ve günümüze gelene kadar oldukça gelişmiştir.

İlk başlarda basit bir görünüme sahip olan MSN Space, Microsoft'un yenileme çalışmalarıyla Windows Live Spaces olmuştur. Önceleri bir müzik oynatıcıyı bile kodlarla koyarken artık entegre edilmiş şekilde koyabilmektedir. Dünya çapında yüzmilyonlarca kullanıcısı vardır.

Arayüzü eskisine göre farklı bir temadadır. Güncellenen sayfalar, kategoriler ve arkadaşlarının birçok hareketiyle kullanıcı alanı hakkında ufak tefek bilgilere kolayca ulaşabilmektedir. Ayrıca daha fonksiyonel bir yapıya ulaşan Windows Live Spaces ile daha geniş profil bilgileri girmeniz, daha ayrıntılı arama yapmanız ve aynı yerden daha çok yere ulaşabilmeniz mümkündür.



Blogcu: Türkiye’nin en büyük ücretsiz Türkçe blog servisidir. Nokta A.Ş. bünyesinde ki Blogcu uzun yıllar hizmet vermekte ve aktif kullanıcı sayısı oldukça fazladır.
Web Sitesi: http://www.blogcu.com





Blog.ac: Yeni açılmış Türkçe blog servisidir. WordPress’in network alt yapısını kullanmaktadır. Kullanıcılarına blog.co uzantılı bloglar oluşturmasını sağlamaktadır.
Web Sitesi: http://www.blog.ac




WordPress.com: WordPress’in kendi sistemi üzerine ücretsiz blog hizmeti sunduğu servistir. Türkçe desteği de bulunmaktadır. Dünyanın en büyük blog servislerinden olan WordPress bazı hizmetleri için ek ücret istemektedir.
Web Sitesi: http://www.wordpress.com




Blogger: Google’ın blog servisidir. Dünyanın en büyük blog servislerindendir. Kullanıcılar çok kısa sürede bloglarını oluşturabilmekte ve Google’ın diğer servisleri olan AdSense ve Analytics’i entegre edebilmektedirler. Kullanıcılarına blogspot.com uzantılı blog hizmeti vermektedir.
Web Sitesi: http://www.blogger.com




Tumblr: Blog anlayışını değiştiren servistir. İçerik eklemeyi yazı, resim, link, ses, video gibi çeşitli biçimlere ayıran servis hem görünüm hem de kullanım açısından kullanıcılarına kolaylık sağlamaktadır. Ayrıca topluluk yapısı sayesinde bir kişinin içeriğini diğer kişilerde yayınlayabilmektedir.
Web Sitesi: http://www.tumblr.com




Posterous: Liste10′ı ilk açtığım servistir. Yazı yazmak için oldukça kolay ve anlaşılır bir yapısı vardır. Mail gönderimi ile de içerik ekleyebilirsiniz. Ayrıca kendi domaininizi kullanmakta oldukça kolaydır. Grup yapısı ile de kendi topluluğunuza içerik paylaşabilirsiniz.

TypePad: Profesyonel ve ücretli bir blog servisidir. Çok kısa sürede blogunuzu oluşturabilirsiniz. Gelişmiş tema yapısı sayesinde blogunuz çok farklı gözükebilmektedir. SEO ve SMO (sosyal medya optimizasyonu) araçları ile kullanıcılarına kolaylıklar sunmaktadır. Topluluk ve reklam yapısı ile kullanıcılarına hem iletişimde tutmakta hem de ek gelir sağlamalarına yardımcı olmaktadır.
Web Sitesi: http://www.typepad.com




LiveJournal: Ücretsiz bir servistir. Topluluk yapısı ile hem bir blog networkü hem de ücretsiz blog hizmeti vermektedir. E-mail veya mesajlaşma yazılımları (msn gibi) ile içerik gönderebilirsiniz. Genel hizmeti ücretsiz olan LiveJournal’ın ücretli versiyonu da bulunmaktadır.
Web Sitesi: http://www.livejournal.com




Xanga: Aslında bir blog networkü olan Xanga, üyelerine kendi bloglarını da açabilecekleri bir yapı sunmaktadır. Topluluk yapısı sayesinde de diğer kullanıcılar ile iletişim kurabilir ve içeriğinizin paylaşımını yapabilirsiniz.
Web Sitesi: http://www.xanga.com




Squarespace: Ücretsiz web sitenizi veya blogunuzu oluşturabileceğiniz servistir. Aylık 12$’dan başlayan ücreti ile kendi blogunuzu oluşturabilirsiniz. Detaylı istatistikleri, gelişmiş yapısı ile oldukça kullanışlı bir servistir.
Web Sitesi: http://www.squarespace.com




Geolocation Servisleri; 

Geolocation; yani konum belirtmek için kullanılan servisler:

foursquare
google+
facebook
twitter..








İnteraktif Sözlükler
-Genel İnteraktif Sözlükler; Bu sözlüklerde hemen her konuda görüş bildirilir, başlık açılır. Ekşi, Uludağ, İtü, Kötü, Eko Sözlük bunlardandır.

-Tematik İnteraktif Sözlükler; Bu sözlükler belli bir alana odaklanmış sözlüklerdirler. Geleceğin trendi olduğunu söylenebilir. Benzer alanlarda ilgi duyanların aynı sözlükte toplanması daha başarılı bir konsept. Sportif Sözlük, Siyasi Sözlük, Deniz Sözlük, Sinema Sözlük bilindik örneklerindendir.

-Üniversite Sözlükleri; Sözlükler içerisinde en faydalı olanlarındandırlar. O okula özel dersler, hocalar vs gibi konularda bilgi paylaşımında bulunulur, ortamları seviyeli ve kalitelidirler genelde.Bilkent Kampüs başarılı bir üniversite sözlüğüne örnektir.

İnteraktif sözlükler;

1- Ekşi Sözlük: sozluk.sourtimes.org interaktif sözlüklerin ilki, en popüleri ve en çok yorum yazılanıdır. Ama eski kalitesini kaybettiği yönünde sık sık kendi yazarları tarafından eleştri de almaktadır. Genelde ekşi sözlükte o güne ait magazinsel, habersel başlıklar ve birbirinden tutarsız ve alakasız yazılar vardır. Yazar olmak oldukça zordur.

2- Uludağ Sözlük: uludagsozluk.com , interaktif sözlükler içerisinde ekşi sözlük’ten sonra en popüler olanıdır. Uludağ Sözlük’ün en büyük başarısı, yaptığı search engine optimizasyonu denebilir, çoğu terim aramalarında diğer tüm sözlüklerin üzerinde çıkmaktadır.

3- İTÜ Sözlük: itusozluk.com Ekşi ve Uludağ’dan sonra en popüler sözlük olarak bilinir, ama öyle değildir. Popularitesini kaybetmiş bir sözlüktür.

En Popüler İnteraktif Sözlükler Sıralaması:
Ekşi Sözlük
Uludağ Sözlük
İTÜ Sözlük
İHL Sözlük
Bilkent Kampüs
Kötü Sözlük
Sözlük Eko 
Sportif Sözlük
Meydan Sözlük
Kadın Sözlüğü
Siyasi Sözlük
İTİCÜ Sözlük
Deniz Sözlük
İnci Sözlük
Private Sözlük
Bilgi Sözlük
Boğaziçi Sözlük
İÜ Sözlük

Fokur Fokur


Profesyonel iş ağları ;

Artık hepimiz söyleyeceklerimizi arkadaşlarımıza duyurabildiğimiz, kendimizi ifade edebildiğimiz bir ortam bulabiliyoruz. Bunu da en çok Facebook aracılığıyla yapıyoruz. Ancak bu durumu mesleki ve kariyersel açıdan ele alırsak, bunu yapabileceğimiz en doğru kanal sosyal iş ağımızdır.

Hayatımızın bir kopyasını sosyal ağımızda yaşıyoruz. Fotoğraflarımızı paylaşıyoruz, uzun zamandır görmediğimiz tanıdıklarımızı arkadaş olarak listelerimize ekliyor ve neler yaptıklarını, durumlarını takip edebiliyoruz. Hatta Twitter'ı abartılı şekilde kullanan arkadaşlarımızın ne zaman tuvalete gittiklerini bile... Sosyal olma ihtiyacından dolayı gün içerisinde ortalama 1 saatimizi Facebook’ta geçiriyoruz. Yaptığımız hemen her şeyi bu sosyal ağlarda paylaşıyoruz. Fakat, profesyonel iş hayatımızda yaptıklarımızı bu sosyal ağlarda paylaşmıyoruz. Neden? İşte burada devreye sosyal iş ağları giriyor. İş yaşamımızın bir kopyasını da sosyal iş ağımıza aktarmamız gerekiyor.

Özellikle bireyler, sosyal iş ağındaki profillerinin kendileri için 7x24 çalışması ve kurumlar da kendilerini daha iyi ifade edebilmek adına bu dünyaya dahil olmalılar.

Artık kurumlar da işe alacakları kişileri ya da iş yapacakları firmaları internetten araştırıyor ve karar aşamasında bu bilgilerden büyük ölçüde yararlanıyor. Bunun yanısıra sosyal iş ağları, İK, iş ve ofis yönetimi maliyetleri söz konusu olduğunda büyük tasarruf sağlıyor. Dolayısıyla, doğru çalışan adayına anahtar kelimelerle ulaşmak ve o kişinin çalıştığı şirketleri veya tanıdığı insanları bulabilmek, işe alım süreçlerinde kurumlara iki yönlü fayda sunuyor. Bugün dünya üzerinde birçok ‘headhunter’ firma ve danışman, personel araştırmalarını sosyal iş ağları üzerinden yapıyorlar. Sosyal iş ağlarının kurumlara sunduğu faydalar sadece iş bulmakla sınırlı değildir.

Online ortamda profesyonel iş çevrenizle iletişimi artırmak, mevcut ilişkilerinizi güçlendirmek ve sürekli kılmak için sosyal iş ağını kullanırız.

Uzman olduğunuz konularda etkin şekilde görüşünüzü bildirebilir, makaleler yayınlayabilir, ihtiyaç olması durumunda beklemediğiniz bir anda ummadığınız yerlerden iş görüşmelerine çağrılabilir, işiniz için yeni proje ve iş olanakları yaratabilirsiniz. Sektörünüzle yada işinizle ilgili sorularınıza, profesyoneller tarafından kısa zamanda yanıt alabilir yada aynı şekilde sorulmuş sorulara yanıt verebilirsiniz.

Sosyal iş ağları mezun olduğunuz okulunuzdan, sektörünüzden ve Türkiye’den onbinlerce bağlantı ile tanışma, yeni iş ve proje geliştirme fırsatları yaratmak için ortam yaratıyor. Sadece iş odaklı bir sosyal paylaşım sitesi, iş arayan profesyonele, kişisel markasını güçlendirmek isteyenlere, işini geliştirmek isteyen patrona, kendi alanındaki önemli profesyonellerle iletişime geçmek isteyenlere ve personel arayan insan kaynakları uzmanlarına eşsiz bir imkan sağlar.

Krizlerde insanlar daha fazla güvendikleri kişisel bağlantılarıyla daha çok iletişime girerler ve bağlantılarını arttırırlar. Böylece krizden kaynaklanan durumlarını, içinde bulundukları sosyal ağlar aracılığıyla gerçek bir katma değere dönüştürürler.

Sosyal iş ağlarının faydalarını kısaca özetlemek gerekirse;
- Kendini özgürce ifade etme imkanı sağlaması,
- Etkileşimli ve her an ulaşabilecek bir yapıda olması olması,
- İş ağı sayesinde ile yeni bağlantılarla tbnışma, iş ağını genişletme,
- Kolay bulunabilme ve erişilebilirliği arttırması
olarak sıralayabilirim.

Mesleklerinde başarılı bağlantılara sahip olmak, mesleki açıdan büyük önem taşıyor. Ve bu başarılı bağlantılar, yeni fırsatlara ve yeni olanaklara çıkan kapıları açmaya yardımcı olur.

Günümüz dünyasında insan kaynakları uzmanları işe alım süreçlerinde çoktan sosyal ağları da dikkate almaya başladılar. Binlerce insan kaynakları uzmanı, danışmanlık şirketlerindeki danışmanlar, Google üzerinden araştırma yapıp, adayların kariyer profillerine ulaşabiliyor. Bir özgeçmişten fazlasını paylaşabileceğiniz bu ağlarda yer almak kariyeriniz için oldukça önemli. Google'da adınızı yazıp arattığınızda, sadece Facebook profilinize ulaşılıyorsa, profesyonel bir profiliniz, online kartvizitiniz yok demektir. Siz de, bu ağ sayesinde, profilinizi güncel tuttuğunuz, yaptığınız projeleri, çalıştığınız işleri, aldığınız eğitimleri güncellediğiniz takdirde, iş dünyasında daha görünür olacaksınız.

Kazanmak isteyenlerin yapması gereken bağlantılarından bir ağ oluşturmak ve bu ağı etkin bir şekilde kullanmaktır.




Profesyonel iş ağları, iş dünyasına girmiş olan insanların özgeçmişlerini, uzmanlaştıkları alanları yazdıkları ve benzer şekilde profilleri bulunan iş arkadaşlarını ekleyerek oluşturdukları bir iş bağlantıları ağıdır.

Bu tür iş ağları sayesinde konusunda uzmanlaşmış insanlara ulaşabilir, iş bulabilir veya insan kaynakları uzmanlarının size ulaşmasını sağlayabilirsiniz.

Kısacası iş ağları, iş dünyasında birbirine yardım edebilecek insanların birbirini bulmasını sağlıyor. Aynı zamanda internetteki dijital kartvizitiniz oluyor.


Xing


















Halka açık bir şirket olan XING AG’nin merkezi Almanya, Hamburg'da bulunuyor. Şirket, İspanya, Barselona ve Türkiye, İstanbul'da da stratejik ofislere sahip. Halen 300'e yakın çalışanı bulunan Xing'in tüm dünyada 10 milyon (Eylül 2010 itibariyle) kullanıcısı bulunuyor.

Türkiye XING İnsan Kaynakları Uluslararası Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. adıyla faaliyet gösteren XING, tam SSL şifreleme desteği sunan tek sosyal ağ olma özelliğine sahip.

Linked In

Henüz Türkiye ofisi ve Türkçe desteği olmayan Linked In ülkemizde fazla bilinmiyor ve tercih edilmiyor olsa da dünya çapında 80 milyonun üzerinde üyesi bulunuyor. Fortune 500 listesinde yer alan firmaların da Linked In üyesi olduğu belirtilen sitenin Xing kadar bilinir hale gelebilmesi için Türkçe desteği şart görünüyor.

Bizebiz.com

Birey Seçme ve Değerlendirme Danışmanlık Ltd.Şti.'nin girşimi olan Bizebiz.com, iş çevrenizi genişletmenin yanı sıra kişiye özel servislerden, çeşitli kurumların indirimlerinden ve ücretsiz danışmanlık hizmetlerinden faydalanabileceğiniz Türkiye'nin yeni iş platformu.

Bizebiz.com'a üye olmak için bizebiz.com üyesi bir tanıdığınızdan davetiye talebinde bulunabilir, ya da site yönetiminine üyelik başvurusunda bulunabilirsiniz.

Gelişmekte olan bu site daha çok ufak işletmeleri hedef alıyor.


www.eleman.net

Sitede uzmanlardan tavsiyeler ve iş ilanları bulunuyor. İlk kez iş arayanları yönlendirecek makalelere de sayfadan ulaşmak mümkün.

www.kariyerzirvesi.com








İş arayan insanların ilk başvurduğu makam olan İŞKUR faaliyetlerine internet'te de sürdürüyor. Ancak devlet elinin değdiği bu site özel sektördeki rakipleri kadar fırsat sunmuyor. Yine de her vatandaşın mutlaka üyleliğinin bulunması gereken bir adres.


www.iskur.gov.tr

Yahoo'nun ünlü iş bulma hizmeti, yurtiçinde ve dışında kariyer peşinde koşanlar için ideal bir hizmet.


http://hotjobs.yahoo.com

Secretcv bu konudaki en eski sitelerden biri. Güvenliğe önem veren sitede ciddi firmalar kadar ne olduğu belirsiz iş verenlerle de karşılaşabiliyorsunuz. Her ilana güvenmemekle birlikte iş
arama konusunda başvurmanız gereken en ciddi sitelerden biri olduğu da söylenebilir.


www.secretcv.com


Yurtdışında popüler iş arama sitelerinden biri olan Monster.com son yıllarda ülkemizde de büyük bir faaliyet göstermeye başladı. Monster.com.tr adını alan site çok farklı sektörlerden iş ilanlarına ulaşmanızı sağlıyor.



Sayfa üzerindeki aramaları şehirlere göre de yapabiliyorsunuz.


www.xing.com

Ülkemizdeki en eski iş bulma sitelerinden biri de yenibiris.com. Sayfa üzerinde dilerseniz sektörel
iş araması yapabiliyorsunuz. Şehirlere göre,eğitim durumuna göre iş ve işçi arama da sitenin sitemine göre mümkün.


www.yenibiris.com


İş bulma konusundaki en iddialı sitelerden biri de kariyer.net. İş arayan kadar, iş vereni de destekleyen bir sisteme sahip olan site çeşitli testler ve adımlarla CV'inizi oluşturmanız için sizi yönlendiriyor.


www.kariyer.net

Sayfa üzerinde ünlülerle röportajlar, başarı hikayeleri ve çeşitli yarışmalara ulaşmak da mümkün.

Bookmarking Servisleri

World Wide Web bağlamında, bir yer imini çeşitli depolama seçeneklerinden herhangi birinde daha sonra geri almak için saklayan bir Tekdüzen Kaynak Tanımlayıcısı (URL) 'dir.Yer imleri normal kullanıcının web tarayıcısında bir menü aracılığıyla erişilir. klasörler yaygın olarak organizasyon için kullanılır. Çoğu tarayıcı içinde imi yöntemlere ek olarak, birçok dış uygulama imi yönetimi sunulur. tüm Web Browser’larda bulunur.




WWW(world Wide Web)NEDİR & NASIL ÇALIŞIR ?



Www ( world Wide Web ) yani dünyadaki bilgisayarların birbiriyle iletişim kurabildiği, görüntü, ses, veri paylaşımının yapılabildiği global bir ağdır. Bu ağa üye olan milyonlarca bilgisayar web sayfalarını düzenleyip belli bir web sunucusu üzerinde yayınlıyor. Her bir sitenin kendine ait www… ile başlayan bir web adresi vardır. Bu web adreslerini görüntelememize yarayan çeşitli yazılımlar vardır. Bunlara web tarayıcı (Browser) denir.

WWW, Web, ya da W3 (World Wide Web), yazı, resim, ses, film, animasyon gibi pek çok farklı yapıdaki verilere kompakt ve etkileşimli bir şekilde ulaşmamızı sağlayan birçoklu hiper ortam sistemidir. Hiper ortam, bir dokümandan başka bir dokümanın çağırılmasına (navigate) olanak sağlar (iç içe dokümanlar). Bu ortamdaki her veri (object), başka bir veriyi çağırabilir (link). Link, aynı doküman içinde başka bir yere olabildiği gibi, fiziksel olarak başka bir yerde (internet üzerindeki herhangi bir makinada) de olabilir. Bütün bu farklı yapıdaki veriler uygun bir standart ile bir arada kullanılıp bir Web Listeleyicisinde (Web Browser) görüntülenebilir. Web'in diğer bir işlevi de, öteki bazı internet servislerini kendi içerisinde barındırmasıdır (ftp, gopher, news, wais gibi).

Web uygulamaları (Web sayfaları),Web Listeleyicilerinde (Browser, Gezgin, Tarayıcı) görüntülenir. Web sayfaları, başka sayfalara ve değişik türden verilere hiper linkler içermektedir. Buralara fare ile tıklayarak, başka sayfalara, oradan da başka sayfalara geçeriz. Bu aslında çok basit bir bilgiye ulaşım modelidir. Web Sistemleri, kullanılan platformdan bağımsızdır. Bir Macintosh, Pc ya da Unix Web Listeleyicisi aynı sayfaları, aynı şekilde alırlar. Sayfaların alındığı Web Servisleri de farklı bilgisayar platformlarında olabilir. Web Listeleyicileri ve Web Servis Sağlayıcı Ortamlar hemen hemen tüm dünyada her yerde vardır ve global olarak kullanımları üstel bir şekilde artmaktadır.

Web yapısının bu kadar çok kabul görmesinin bazı sebeplerini sıralamak gerekirse :

***Her şeyden önce Web, açık bir sistemdir. Platform, bilgisayar, işletim sistemi vb bağımlı değil.
***Web üzerinden pek çok bilgi kaynağına kolayca erişilebilir.

Web uygulamaları geliştirmek ve bunları kullanıma sunmak çok kolaydır. Çoğu durumda, uzmanlık gerektirmiyor ve fazla bilgisi olmayan birisi bile Web sayfaları dizayn edip kullanıma sunabilir. Web ortamları artık son derece dinamik. Java ve ActiveX kullanarak, tamamen konfigüre edilebilir client (istemci) uygulamaları geliştirmek mümkün. Java kullanarak, söz gelimi bir firma, ürün tanıtımları için, dinamik bir şekilde kendiliğinden oluşan uygulamalar yaratabilir ve sayfa içerikleri kendiliğinden değişebilir. Bir kullanıcı, isteğine bağlı bir şekilde, bağlandığı bir veri tabanından bilgileri istediği gibi farklı gruplarda isteyebilir (client side corporation). Aranılan bilgilere, birtakım tarama mekanizmaları (Search Engines) sayesinde kolayca ulaşılabilir. Klasik Web tanımı böyle.

1996'dan sonra, Web'in başka bir işlevi daha ortaya çıktı : Web aslında bir işletim sistemi!! Birbirine bağlı bilgisayarlar arasında veri paylaşımı için kuralları olan, iyi bir grafik ara birimli bir işletim sistemi. Şu an bile, Web arayüzü ile, sabit diskimizdeki dosyalar arasında gezinebiliriz. Tıpkı, başka bilgisayarlardaki sayfalar arasında gezindiğimiz gibi. Web arayüzlü işletim sistemleri konusunda ciddi araştırmalar var.

Word Wide Web Nasıl Çalışır ?

*****1) World Wide Web, Internetin en hızlı büyüyen ve en yenilikçi bölümüdür. Web’e bağlandığınızda metin, grafik, ses ve videolardan oluşan multimedya sayfalarına bakabilirsiniz. Web, bir yerden başka bir yere atlamanızı sağlayan hipertext linkleri kullanır. Hipertext linklerini kullanmanızı ve Web sayfalarını izlemenizi sağlayan lisana hypertewt Markup Language, bilinen adıyla HTML denir.

*****2)Web client-server modeliyle çalışır. Client yazılımı-Web Browser olarak bilinir- sizin bilgisayarınızda bulunur. Server yazılımı ise Web hostu üzerinde çalışır. Web’i kullanmak için önce bir Internet bağlantısı yapmanız gerekir, sonra Web browser çalıştırılır.

*****3)Bir Web browserında ya gitmek istenilen hedefin URL’si yazılır ya da istenilen yere sizi gönderecek bir linkin üzerine tıklanır Web lokasyonların isimlerine URL denir. Web browseriniz URL talibini HTTP ile gönderir. HTTP Web browser ile Web serverı arasındaki iletişimin nasıl olması gerektiğini belirler.

*****4)URL’ler birkaç kısımdan oluşur. İlk kısım –http://-hangi Internet protokolünün kullanılacağını gösterir. Ikinci kısım-genelde içinde www vardır-bazen ne tür bir Internet kaynağıyla bağlantı kurulduğunu gösterir. Üçüncü kısım-örneğin zdnet.com-uzunluk olarak değişebilir ve bağlantı kurulacak Web serverını belirler Son kısım ise serverdaki belirli bir directoryi ana sayfayı belgeyi veya bir Internet objesini belirler.

*****5)Talep Internete gönderilir. Routerlar (yönlendirici) talebi, hangi servera gönderileceğini belirlimek için incelerler. “http:/www” nin sağ tarafındaki bilgi Internete talep edilen bilginin hangi serverda bulunabileceğini gösterir. Routerlar talebi o servera gönderirler.

*****6) Web serverı talebi HTTP protokolü ile alır. Servera hangi spesifik belgenin istendiği belirtilir.

*****7)Server talep edilen anasayfayı, belgeyi ya da objeyi bulduğu zaman, bunu Web browser a gönderir. Sonra bu bilgi Web Browser içinde monitöre yansıtılır. Sayfa gönderildikten sonra HTTP bağlantısı, yeniden açılabilmek üzere kapanır. 

Tarayıcı sayfaları nasıl getirir;
  • Tarayıcı web sayfasının tutulduğu server’a istek göndererek sayfayı getirir. 
  • İstek HTTP standardında sayfa adresi içeren bir istektir 
  • Sayfa adresi http://www.someone.com/page.htm şeklinde görünür.
Web Standartlarını Hangi Kuruluş Belirler;

Web standartları Google ya da Microsoft tarafından düzenlenmemektedir.
Web standartlarını tanımlayan kuruluş W3C’ dir.
W3C :WWW Consortium
W3C web standartları için spesifikasyonlartanımlar.
En yaygın kullanılan web standartları HTML, CSS, XML’dir.

Web Standartlarını Hangi Kuruluş Belirler

Web standartları Google ya da Microsoft tarafından düzenlenmemektedir.
Web standartlarını tanımlayan kuruluş W3C’ dir.
W3C :WWW Consortium
W3C web standartları için spesifikasyonlartanımlar.
En yaygın kullanılan web standartları HTML, CSS, XML’dir.

HTML, CSS, XML, JavaScript nedir?

HTML: Hypertext Markup Language

HTML, web sayfaları oluşturmada temel olarak kullanılması gereken modelleme
dilidir. 

CSS : Cascading Stle Sheets

CSS, HTML öğelerinin nasıl görüntülenmesini tanımlar. (CSS font, renk vb
görünüm stillerini tanımlar)

XML: eXtensiple Markup Language

XML, HTML’e çok benzeyen bir modelleme dilidir ancak veriyi görüntülemekten
ziyade, taşımak, depolamak ve sınıflandırmak için kullanılır. 

JS: JavaScript 

Web sayfalarında kullanılan tarayıcıya komutlar veren ve client-kullanıcı
tarafında çalışan programlama dilidir.


Kaynak : ekinoks.cu.edu.tr

kaynak:  http://www.sanalkurs.net/yabanci-blog-siteleri-servisleri-kaynaklari-7529.html
kaynak:  VİKİPEDİ
kaynak:  GOOGLE GÖRSELLER




Aydınlanma, insanın kendisinin sorumlu olduğu gelişmemişliğinden kurtulmasıdır. Gelişmemişlik; bir başkasının yönlendirmesi olmadan kişinin kendi aklını kullanamamasıdır. Eğer bunun nedeni akıl yoksunluğu değil, bir başkasının güdümü olmadan aklı kullanma kararlılığı ve cesaretinin yokluğuysa, o halde gelişmemişliğin sorumlusu kişinin kendisidir.


  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

DANCE'İN SARMAL MODELİ & SUSKUNLUK SARMALI


                   DANCE'İN SARMAL MODELİ

Daha güncel bir modeldir önceki modellere göre. Düz çizgisel-dairesel iletişim modellerine ilişkin bir tartışmada Dance, çoğu kişinin günümüzde iletişim sürecini tanımlamada dairesel yaklaşımı daha uygun gördüğünü söyler. Fakat dairesel yaklaşımın da çıkmazları vardır.

«Dairesel yaklaşım, iletişimin başladığı noktaya tam bir daire oluşturarark geri döneceğini ileri sürer. Dairesel benzerliğin bu kısmı son derece yanlıştır.»

Sarmal, dairenin yetersiz kaldığı bazı durumları açıklamayı sağlar. İletişim sürecinin ileriye yönelik hareket ettiğini, o anda iletilenin daha sonraki iletişimin yapısını, içeriğini etkileyeceğine dikkat çeker.



Önceki modellerin çoğu «dondurulmuş» bir görüntüdedir. Ancak Dance, iletişimin dinamik doğasının altını çizer. İletişim süreci, tüm toplumsal süreçler gibi devamlı değişime uğrayan öğeler, ilişkiler ve çevreleri içerir. Sarmal, sürecin farklı yönlerinin nasıl zaman içinde değiştiğini açıklar. Örneğin bir konuşmada söz konusu aktör ya da taraflar için bilişsel alan sürekli genişler. Aktörler tartışılan konu hakkında diğer tarafın bakış açısı, bilgisi vs. hakkında devamlı daha çok enformasyon edinirler.

Sarmal farklı bireyler için farklı durumlarda farklı biçimlere girer. Kimileri için sarmal çok fazla açılır; çünkü konu hakkında daha önceden edinilmiş bilgiye sahiptirler, oysaki temel bilgisi az olanlar için sarmal daha az genişler. Model, enformasyon gediklerini ve bilginin daha çok bilgi yaratacağı tezini göstermek üzere kullanılabilir. Ayrıca model, aynı konuda bir dizi konferans veren bir konuşmacının her konferans sonrasında izleyicisinin daha iyi enforme edildiğini farz edip konuşmasını daha önceki bilgiyi varsayarak ayarlaması gibi bir iletişim durumunu da açıklayabilir.

Dance’in modeli doğaldır ki ayrıntılı analiz için uygun bir araç değildir. Modelin önemi iletişimin (aksi takdirde kolayca unutulabilen) dinamik doğasını bize hatırlatmasında yatar. Modeldeki «iletişimde bulunulan kişi» kavramının diğer birçok modele göre daha olumlu olduğu söylenebilir. Bu modelden edinilen izlenim, insanın iletişimde bulunurken faal, yaratıcı, enformasyon depo edebilir olmasıdır. Oysaki diğer birçok model bireyi pasif bir varlık olarak gösterir.



                         SUSKUNLUK SARMALI 



Bu model Batı Alman sosyologu E. Noelle-Neumann tarafından geliştirilmiştir. E. Noelle-Neumann 1965 yılında iletişim araştırmaları başkanlığına getirildiğinde „Kamuoyu ve Toplumsal Denetim‟ konusunda çalışmaya başlamıştır. Temel argümanı şuydu; ancak kamuoyu kavramını açıklığa kavuşturduktan sonra medyanın etkilerini anlamak mümkün olabilir. 1970‟li ve 1980‟li yıllarda bir dizi çalışma halinde yayınlanan bu araştırmanın temel kavramı „suskunluk sarmalıdır. Model insanların azınlıkta olduklarını hissettiklerinde neden fikirlerini ifade etmekten çekindiklerini açıklar.
Bireylerin fikirlerinin toplumsal ve siyasal sonuçlar üretmek üzere nasıl eklemlendiği sorusuna yanıt arandığı için bu kuram ortaya atılmıştır. Kamuoyu araştırmalarında bireylerin fikirleri ele alınıyor ancak bu bireysel fikirlerin toplamı “kamuoyu” olarak bilinen korkunç bir siyasal güce nasıl dönüşüyor? Sorusu araştırmanın kalkış noktası, kamuoyu hem hükümetler, hem bireyler için önemli bir kavramdır. Çünkü bireylerin fikirlerinin gücü, aynı fikirleri desteklediğini varsaydığı diğer insanlara bağlıdır. Bu nedenle kamuoyu hem bireylere, hem hükümetlere baskı uygular. Kamuoyu kavramındaki kamu sözcüğünün anlamı biraz karışıktır. Terim hem “yasal” anlamına gelir hem de herkesin girebildiği yer anlamına. Medya‟nın etkileri nelerdir? Sorusu 1930‟lu yıllardan beri medya çalışmalarının en tartışmalı sorusu olmuştur. Kamuoyu ve medya arasındaki bağlantı nedir?

Suskunluk Sarmalı 
Suskunluk sarmalı anonim bir toplumda bağlılığın, değerler ve hedefler üzerindeki yeterli bir anlaşma düzeyi aracılığı ile sürekli olarak sağlanmak zorunda olduğu varsayımı üzerinde kuruludur. Bu anlaşmaya „kamuoyu‟ diyoruz. Bu tür bir anlaşma sadece siyasal değil moda, gelenek gibi konularda da ele alınır. Suskunluk sarmalı kavramı yalnızca grup üyeleri arasında değil, toplumunda oydaşmadan bireyleri tehdit ettiği varsayımına dayanır. Toplum bunları dışlama ve ihraç ile tehdit eder; bireylerde belki de genetik olarak belirlenen, bilinçaltı bir dışlanma korkusu taşırlar. Bu dışlanma korkusu insanların çevrelerinde hangi fikirlerin ve davranış biçimlerinin benimsendiğini ya da reddedildiğini ve hangi fikirlerin ve davranış biçimlerinin taraftarlarının arttığının yada azaldığının düzenli olarak kontrol edilmelerine yol açar. İnsanlar kendi düşüncelerinin kamuoyundaki oydaşma içinde yer aldığını düşünürlerse açıkça dile getirmekten çekinmezler. Ör: rozet, slogan, bayrak vs. yüksek sesle konuşma cesaretine sahip olurlar.

Tam tersine azınlıkta olduklarını hissederlerse susarlar. Yani suskun ve temkinli davranırlar. Bu durum azınlıkta olanların düşüncelerinin bir tabu haline gelmesine veya yok olmasına kadar sürer. Bireyler de kendi fikirlerini oluştururken en çok da kitle iletişim araçlarından sağlanan bilgi ve haberleri kullanmaktadır. Bir yerde bireyler, kitle iletişim araçlarının topluma sundukları bilgileri değerlendirmekte, bu bilgilerin kamuoyunda nasıl algılandığına, kamuoyunun hangi yönde oluştuğuna dikkat ederek, buna göre bir pozisyon almaktadırlar. Eğer kitle iletişim araçlarının oluşturduğu kamuoyuna aykırı bir düşünceleri varsa da dışlanma korkusuyla bu düşüncelerini açıklamaktan çekinmekte, hatta çoğu zaman hiç açıklamamayı tercih etmektedirler. Çünkü toplum, genel kabul gören düşüncelerin dışında farklı bir düşünceyi kabul etmekte zorlanmakta, hatta dışlamaktadır. Oysa demokratik toplumun temel unsurlarından biri de farklılıklara saygı gösterilmesi ve çok sesliliktir. Başkalarının fikirlerine tahammül göstermek, demokratlığın gereğidir.

Demokrasi kültürünün yerleştiği ülkelerde bu karşılıklı saygı ve tahammül gösterilse de azgelişmiş ve demokrasisi gelişememiş toplumlarda suskunluk sarmalı kuramı işlemektedir. Kitle iletişim araçlarının oluşturduğu ve hatta yönlendirdiği kamuoyu, toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından kabul görmekte, sorgulanmadan, tartışılmadan olduğu gibi algılanmaktadır.

Bu yönlendirilmiş kamuoyunun bakışaçısından farklı düşünen, en azından genel kabul görmüş fikirlere katılmayanlar ise, toplumun geneli tarafından “uyumsuz” olarak nitelenerek dışlanmaktadır.

        Suskun sarmalı kuramı beş varsayım üzerine kuruludur;
  • Toplum sapkın bireyleri dışlamakla tehdit eder.
  • Bireyler sürekli dışlanma korkusu duyar.
  • Bu dışlanma korkusu, bireylerin her an fikir iklimini değerlendirmeye çalışmalarına yol açar.
  • Bu değerlendirmelerin sonuçları, kamu önündeki davranışları ve özellikle fikirlerin açıkça ifade edilmesini ya da gizlenmesini etkiler.
  • Son varsayım yukarıdaki dört varsayımın birleşimidir.

Bu kuram sınandığı zaman şu öğeler gözlenebilir; Kamusallık öğesi: Suskunluk sarmalı kamu önündeki açıkça görülebilir davranışlara göndermede bulunur. Kuram güçlü duygusal öğelere sahip değer yüklü konulara gönderme yapar. Dışlanma tehdidi yalnızca güçlü ahlaki öğelere sahip aşırı derecede tartışmalı konularda açığa çıkar. Suskunluk sarmalı sürecinde medya güçlü etkiye sahiptir. Kamuoyunun değişimi sürecindeki erken ve geç aşamaları „yenilikçi‟ ve „kararlı‟ terimleriyle betimlenen özel koşullara bağlıdır.Şimdi bu kuramın, medyanın etkileriyle ilgili sorular açısından imaları nedir? Toplum tartışmalı bir konuda iki kaynağa güvenir:
Bireyin kendi deneyim alanı içinde doğrudan gözlem
Medya aracılığı ile dolaylı gözlem Bireyin kendi yaşamı ve kişisel deneyimi ile ilgili olmayan tüm konularda medya aracılığı ile fikir edinir.

Bu anlamda yapılan araştırmalar şunu göstermiştir;
Bir tartışmadaki çoğunluk ve azınlığın görece gücü kitle tarafından çarpıtılmış biçimde görülür.(çoğulcu aldırmazlık)
Toplumdaki çoğunluk kampı, etkili medya tarafından desteklendiği takdirde konuşmak için azınlığa göre daha isteklidirler.
Eğer medya karşıt kampı, yani azınlığı desteklerse çoğunluk kampı sessiz çoğunluk haline gelir.
Azınlık, medyanın düşmanca tutumuyla karşılaşırsa sessizliğe bürünür.
Azınlık, medyadan destek gördüğü zaman çoğunluktan daha fazla konuşma arzusu duyar, çünkü etkili medyanın kamusal otoritesi tarafından güçlendirilmiştir.

Şu soru önemli bir soru olarak karşımıza çıkmaktadır; Nasıl oluyor da bireysel fikirlerin toplamı, kamuoyu olarak bilinen ve yalnızca bireylerin değil, milletvekillerinin ve hükümetinde saygı duymak zorunda kaldığı korkutucu siyasal bir güce dönüşebiliyor? Kamuoyu değer yüklü alanlarda toplumsal bir anlaşmadır. Birey dışlanma tehlikesi göze almadan bu oydaşmadan sapamaz. Daha somut söylemek gerekirse: işlemselleştirilmiş bir kamuoyu, tartışmalı konularda toplumun çoğunluğu tarafından dışlanmayı emniyetli bir biçimde savuşturan fikirler ya da davranışlar biçimidir. Neumann‟ın modeli temelde, Festinger‟in “bilişsel çelişki” modelinin psikolojik alandan alınıp sosyolojik alana uygulanmasıdır. Bilişsel çelişkiden kaçışla, kişi kendi kafasında kendi- kendiyle iletişim süreci sonucunda verdiği kararla bir bilişsel psikolojik denge oluşturur. Neumann‟da bu denge arayışı kişinin yaşadığı ortamdaki egemen fikirlere yönelmesi ve uyumsuzluk yaratan veya azınlıktaki fikirlerden kaçınması, eğer böyle bir fikir taşıyorsa, genel/popüler fikirler karşısında susmayı tercih etmesi biçiminde olmaktadır. Noell-Neumann‟a göre ancak dışlanma korkusu olmayanlar, dışlanmayı göze alanlar toplumu değiştirebilirler.

MEDYA VE GÜNDEM OLUŞTURMA
(Maxwell Mc Combs ve Donald Shaw)
Bu görüşe göre medya gündem hazırlama işlevi görmektedir. Bu teze göre medya halka ne düşünecekleri konusunda başarılı olmayabilir ancak ne hakkında düşüneceklerini anlatma konusunda daha başarılıdır. Konulara verdiği öncelik izleyiciler tarafından öğrenilir ve bu öncelik aynı zamanda izleyicinin de önceliği olur. Kia konulara verdikleri öneme göre kendi önceliklerini oluşturmaktadır. Bu anlamda gazetelerde en önemli konular birinci sayfada yer alırken bu konular aynı zamanda gazetenin diğer içeriğini de oluşturur. Yani köşe yazıları bu öncelikli konuyu tartışırlar. Tv de ise örn: haberlerde önemli olan birinci haber uzun uzun verilir, diğerleri ya hiç verilmez ya da son sıralarda ve kısa kısa verilir.

Gündem belirleme kavramının isim babaları Maxwell E. McCombs ve Donald L. Shaw‟dır. 1968 yılında gerçekleştirilen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlık seçimi döneminde, medya gündemindeki konuların önemlilik sıralaması ile aynı konuların Chappell Hill‟deki kararsız seçmenlerin zihnindeki önemlilik sıralaması arasında herhangi bir ilişki olup olmadığını sorgulayan bu çalışmada, bilim insanları, “gündem belirleme” kavramını tanımlamışlar ve “kitle medyasının bir işlevi” olarak söz etmişlerdir. Aslında gündem belirleme kavramı ile tanımlanmak istenen şey, medyanın insanlar üzerindeki etkilerine yönelik bir açıklamadır.

Kavramın ilk kez yayınlandığı 1972 yılında; medyanın insanlar üzerindeki etkilerinin güçlü olduğunun düşünüldüğü dönem (1920-1940) ve ardından medya etkilerinin sınırlı olduğunun düşünüldüğü dönem (1940-1960) geride kalmış, yavaş yavaş medyanın etkilerinin sanılan kadar sınırlı olmadığı ve belki de güçlü olduğuna dair düşünceler gündeme gelmeye başlamıştır. Medyanın insanlar üzerindeki etkilerinden söz edildiğinde artık, belli düzeylerden söz edilir olmuştur. İlk düzey, “farkında olma” ya da “farkına varma/vardırma” düzeyidir. Ardından ikinci düzey olan “bilgi edinme” düzeyine geçilir. Üçüncü aşamada ise “tutum” geliştirme düzeyine ulaşılır.

İletişimin üzerinde en çok sözü edilen etkilerine yönelik düzeyi ise dördüncü aşama oluşturur. “Davranış değişikliği” iletişimin etkilerinin en son ve de dördüncü düzeyi anlamına gelmektedir. Literatürde bu düzeyler “bilişsel”, “duygusal” ve “davranışsal” düzeyler şeklinde daha farklı biçimlerde de açıklanır. O halde iletişimin beş ayrı düzeyde tanımlanan etkileri arasında, gündem belirleme yaklaşımı, hangi düzeyi açıklamaktadır? McCombs ve Shaw bu sorunun yanıtını “bilişsel düzey” şeklinde özetlemektedir. Eş deyişle, gündem belirleme kavramı, medya etkilerinin bir şeylerden haberdar olma ve o şeyin farkına varma anlamındaki ilk düzeyini açıklamaya çalışmaktadır.

Gündem Nedir?
Örneğin bir gazetede o gazetenin en önemli gördüğü konu, manşet haber olarak yayınlanmaktadır. Bir televizyon kanalı için ise en önemli haber ilk yayınlanan haberdir. Gazetede ya da televizyonda önemli bulunan konulara daha çok yer ve zaman ayrılır. Daha önemsiz bulunan haberlere ya da haber konularına ise daha az yer ya da zaman ayrılır ya da hiç yer verilmez. O halde medyada hangi konulara daha çok yer verildiğine ilişkin hazırlanacak bir liste, medya gündeminin bir göstergesini oluşturur.

Kamuoyunda hangi konuların önemli olduğunu anlamak için ise insanlara “bugün ülkenin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorun sizce nedir?” sorusu yöneltilebilir. Bu soruya alınacak yanıtlarla da hangi konuların kamu gündeminde daha önemli bulunduğuna ilişkin bir liste hazırlanabilir. Gündem belirleme tezi, kitle iletişim araçlarının siyasal enformasyon için kullanılışı ile araçları üzerinde durdukları konuların grup içindeki önemi (ya da görünümü)arasında pozitif bir ilişki olduğunu ve kişinin siyasal konulara yönelme düzeyinin kitle iletişim aracının siyasal enformasyon için kullanılmasıyla pozitif olarak ilişkili olduğunu öne sürer. Kitle iletişim araçlarının konulara verdiği öncelikler, izleyiciler tarafından “öğrenilir”. Gündem belirleme zaman içinde uzanan bir öğrenme sürecidir. Bazı konular kitle iletişim araçlarının gündeminden halkın gündemine geçebilir fakat geçişte zaman aralığı iki ile dört ay kadardır. Bu basit anlamda “farkında olmadan” ötedir: Kitle iletişim araçlarının öncelikleri halkın öncelikleri olur. Gündem belirleme araştırmalarında televizyon ve gazete egemen enformasyon kanalları olduğu için en sık kullanılan araçlardır. Halk gündemini göz önüne alma ve ölçmede çeşitli yollar vardır:

Birincisi kişinin ne tür konularla ilgilendiği soruşturulur. Kamuoyu araştırmalarının yaptığı da budur. Bu incelemelerde, kamuoyu bireysel inanç ve görüşlerin toplamı olarak tanımlanır. Bu Gallup ve öteki kamuoyu anketlerinin tuttuğu geleneksel yoldur.

İkinci yol, arkadaşlar ve tanıdıklar arasında hangi konuların tartışıldığının incelenmesidir. Kişilerin önemli gördükleri konular öteki kişilerle konuştuklarıyla ilişkilidir, fakat özdeş değildir. Bazı bulgulara göre, konuşma gündemi her hafta hızla değişir ve kamu konularının gündemi zaman içinde daha istikrarlı kalır. Üçüncü yol, toplumdaki kişilerin kamuoyunu algılaması ile uğraşır.

         Bu yaklaşımın iki temel iddiası var:
  • Medya gerçekliği yansıtmaz, onu filtre eder ve yeniden kurar.
  • Medyanın belirli konuları ve o konularla ilgili belirli açıları öne çıkarır ve böylece kamunun bakışını etkiler.

        Gündem belirlemenin 3 aşaması vardır;
  • Konuların seçilmesi (ne düşüneceğimiz)
  • Seçilen konularla ilgili olarak neyin önemli olduğunun belirlenmesi (nasıl düşüneceğiz)
  • Belirlenen gündemin bir ortamdan diğerine aktarılması

Bu yaklaşım ile öne çıkan önemli kavramlar:
Eşik bekçiliği: Kia hangi enformasyonun nasıl aktarılacağını belirleyen bireylerin ya da grupların gördüğü işlev. Hangi konuda haber yapılacağına karar veren; muhabirler, editörler, köşe yazarları, foto muhabirleridir.

Çerçeveleme: Bir medya içeriğinin belirli bir yorumu öne çıkaracak şekilde oluşturulmasıdır. Bir diğer ifade ile seçme, dışarıda bırakma, vurgulama, yorumlama gibi ideolojik işlemlerdir.

 Bu kuramın önemli yanları;


Nasıl oluyor da çok sayıda insan aynı konular hakkında düşünebiliyor sorusunu yanıtlayabilme becerisi. İnsanların ne düşüneceklerine ilişkin güçlü bir tahmin etme gücü. Kitle iletişim kapı tutucuların gündem belirlemede oynadığı rollerle ilgili bulguların önemli olanlarını şöyle özetleyebiliriz: Kapı tutucular enformasyonlar arasında seçim kararı verirken izleyicileri düşünmezler. Kapı tutucuların kararları izleyicinin ilgilendiğinin ne olduğundan çok basımcının veya yayımcının ne düşündüğüne bağlıdır. Haber servisleri yazı işleri sorumlularını etkiler. kapı tutucu araştırmalarının verilerini yeniden çözümlediklerinde aynı sonuca varmışlardır. Gündem belirleme araştırmaları için en popüler sahne seçim kampanyaları olmuştur. İncelemeler çoğu kez kamuoyu anketlerini kullanmışlardır. Sonuçlar genellikle seçim sırasında kitle iletişim araçlarında öncelik verilen konuların oy verenler tarafından önemli olarak görülenler olduğu savını desteklemiştir.

  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS